23 Temmuz 2011 Cumartesi

Reklamın Yazılması

Bu noktada reklamın görselleştirilmesindeki düşüncelerinizi, elinizdeki tüm
gerçekleri ve görüşlerinizi bir araya getirmenize olanak verecek olan kağıt üstünde yaratıcı
strateji çalışması (Gösterim 3.1) yapmaya hazırlanmış bulunuyorsunuz.
Eğer ödevinizi yapmışsanız, yazmaya girişebilirsiniz. Araştırmanızı yürüttünüz, bir
strateji geliştirdiniz ve yazınızın temelini kurdunuz. Yine de bu çok kolay olmayacaktır.
Alman filozofu Arthur Schopenhauer'in yaratıcı yazı üzerine söylediklerine bir
bakalım.:
"Üç tür yazar vardır. Birincisi, düşünmeden yazmaya koyulanlar. Bunları düşünme
işini yazdıkları sırada yapanlar izler. Sonra yazmadan önce düşünenler gelir. Sonuncu
türün sayılan azdır."
Az bulunanlardan olun. Önce ne demek istediğinize karar verin. Sonra onu nasıl
söyleyeceğiniz üstünde çalışın.
Bir Kaba Taslak Yazın
Reklamınıza ilk çabanızın arkasından bir dizi başarılı düzeltme yapacağınız
varsayımıyla başlayın. Onu, eninde sonunda bütünleşmiş ve son biçimini almış metne
dönüşecek kaba bir taslak olarak görün.
İyi bir başlangıç noktası, demek istediğinizi söyleyen basit bir tümcedir. Bazen
doğrudan bir önerme yazmak yararlı olur, "Bu reklam .............. demeye gelmeli." Daha
sonra onu nasıl daha güçlü, açık.
ikna edici ve inanılır şekle sokacağınız konusunda yoğunlaşabilirsiniz.
Metne nelerin katılabileceği konusunda katı ve hızlı kurallar olmamakla birlikte,
genelde kabul gören bazı yol gösterici çizgiler vardır:
1. Ürünü yararlan açısından tanımlamak,
2. Bütün, özgün bilgiler vermek,
3. Basit bir dil kullanmak,
4. Okuyucuya şimdi satın almasını söylemek.
Ürünün Yararlarını Tanımlamak
Malın kullanıcıya sağladığına yarar denir. "Bu ceket rüzgar geçirmez; deriden
yapılmış ve koyun yünüyle sıkıca astarlanmıştır." Bu tümcede kaç yarardan söz
edilmektedir? Yanıt, hiç. Tümce ürünü, tüketiciye sağlayacağı yarardan değil, üründen yola
çıkarak tanımlamaktadır. Rüzgar geçirmez deri ve koyun yünü astar satış unsurlarıdır, yararlar
değil.
Bir de şunu deneyin: "Bu ceket sizi eksi 20 derecede esen bir rüzgarda bile sıcak
tutar." İşte size ürünün bir yararı -olası tüketiciye ürünün ne sunduğunun bir açıklaması.
Tam Bilgi Vermek
Ayrıntılı reklamları yazarken yeterli bilgi verin ki, okuyucu telefonla arayıp malı
sipariş edecek ya da dükkana gidip onu satın alacak olsun. Hem sağladığı yararlan hem de
rakiplerin ürünlerinden nasıl farklı olduğunu anlatarak ürünü ayrıntılarıyla tanımlayın. "Şef
bıçağı 30 cm. uzunluğundadır ve keski kısmı 28 cm.dir. Üstesinden zor gelinen kesme ve
dilimleme işlerinde kuttandır. Özellikle de et kesmek için eşi bulunmaz."
Basit Bir Dil Kullanmak
Metnin süslü olması gerekmez. Gerçekte, öyle olmaması gerekir. Etkili bir metin
"ben bencilik"ten ya da gösterişçilikten uzak kalmalıdır. Sıkça kullanılan tanımlardan
kaçınmalı ve abartılı savlar ortaya almamalıdır. Ürününüzü coşkuyla anlatabilirsiniz ancak
sınırı aşmamalısınız. İkna edici olmak için konuşur gibi yazmalısınız. Usta bir
profesyonelden başkasının elinde bu tür bir yazılış yavan ve kuru olabilir. Oysa doğru
kişinin elinde hem güvenilir hem de kapsamlı bir hale sokulabilir.
İşte öykümüz! İstanbul'dan Florida'ya gidiş geliş uçak bileti fiyatı. Holiday Inn'in
lüks odaları. Günlük kahvaltı ve tadına doyulmaz akşam yemekleri. İki golf alanında
sınırsız oynama süresi ve tenis kortlarının ücretsiz kullanımı. Bahşişler bile bu tutarın
içinde. Bu süslü bir yazı değil, ancak açık ve ikna edici. Bunun nedeni kısaca, gözden
kaçmayan deyişlerle kısa ve basit sözcüklerle yazılmış olmasıdır.
Okuyucuya Şimdi Almasını Söylemek
Psikologlar, genel olarak insanların kendilerine ne yapmaları gerektiğinin
söylenmesinden hoşlandıklarını anlamış bulunuyorlar. Daha da ötesi, insanların kendilerine
söylenenleri yapma eğilimleri vardır. Böylece bir reklama "Şimdi arayın" ya da "Bugün
gelin" gibi bir harekete geçme ricası ile son verirseniz, sunduklarınıza karşılık verecek
olanların sayısını artırmış, reklamın satış gücünü pekiştirmiş olursunuz.
Bir kez kaba bir taslak oluşturdunuz mu sondan çok, henüz başlangıca varmış
olursunuz. Elinizde olan, en son metin çıktısına dönüşecek hammaddedir. Birinci, ikinci,
üstelik bazen üçüncü taslağından hoşnut olan hiçbir profesyonel yazar yoktur. Çoğu zaman
lam doğru olana ulaşmak için daha çok sayıda deneme gerekir. Demek ki durmadan gözden
geçirmelisiniz. Ardından durmadan cilalayıp sonra ta sonuca varana değin yine
cilalamalısınız. Reklamı yazdıktan sonra, ona bir bakın. Özenle ve eleştirel gözlerle yeni
baştan okuyun. Aşağıdaki hedeflerin en azından birkaçını yakalamış olmalıdır:
D. Dikkat komutu verir Başlık, örnekleme, planlama
İ. İlgi çeker Alt başlık, açılış metni
İ. İstek uyandırır Metin
i. İkna olmayı doğurur Metin
H. Harekete geçirir Kupon, telefon numarası, adres, dürtücü sözcükler
Reklamın tüm bunları aynı anda yerine getirmesi gerekmez; ancak, yine de
bazılarını yapıyor olmalıdır. Ayrıca yapmasını istediklerinizi yapmalıdır. Eğer bu koşul
yerine gelmiyorsa, o zaman onu yeniden gözden geçirin ve yeni başlan yazın.
Bir Reklama Değerlendirmek
Üç adet gazete ilanı ile üç adet dergi ilanını kesin (Seçeceğiniz ilanların
metinlerinde en azından 100 sözcük bulunmalıdır). Her birini “Bir Kaba Taslak Yazın”da
tartışılan kılavuzlar çerçevesinde değerlendirin:
- Ürünün yararlarını tanımlamak
- Tam bilgi vermek
- Basit bir dil kullanmak
- Okuyucuya şimdi almasını söylemek.
BAŞLIK
Reklamcılık işindeki birçok yaratıcı kişi, bir reklamın en önemli öğesinin başlık
olduğuna inanır. Kanıtlansın ya da kanıtlanmasın, bunun konuyla ilgisi yoktur. Hepsi
değilse bile çoğu okuyucunun ana metni okumadığını biliyoruz. Eğer okuyucu ana metni
okumuyorsa, en azından sürükleyici ve anımsanabilir bir başlık belleğinde kalabilir. Buna
göre, başlık mesajı açık ve anlaşılabilir bir dille iletmelidir. Daha açık deyişle, başlığın
işlevleri arasında şunlar olmalıdır:
• Okuyucuyu alıkoymak ya da en azından dikkatini çekmek,
• Önermede ilgi uyandırmak,
• Okuyucuları ana metni okumaya yöneltmek,
• Hedef alıcıları okuyucular arasından seçmek,
• Satış mesajını özetlemek,
• Ürün ya da hizmeti tanıtmak,
• Bir yarar sunmak.
Kimi metin yazarları, başlığı ana metni yazmadan önce yaratırlar. Kimileri metni
yazdıktan sonra başlık için kollan sıvarlar. Hangi yol en verimli sonuca götürüyorsa, onun
izlemenizi öneririz.
Başlıkların uzunluğu konusunda katı kurallar yoktur. Başlık bir tek sözcük de
olabilir, 16 sözcük de. Ne var ki, etkili bir başlık yazmak kolay üstesinden gelinecek bir iş
değildir ve reklam ajanslarında-ki bazı metin yazarları bazen tek bir reklam için 100 başlık
bile yazabilirler. Bunun yanı sıra. çoğu reklamcının bu kadar çok ayıracak zamanı
bulunmadığından, işi basitleştirmek için size üç ipucu verebiliriz:
• Dikkat
• Yararlar
• Yaratıcılık
Dikkat
Dikkatini çekmek istediğiniz okuyucular satmak zorunda olduğunuz mal için
pazarda olanlardır. Bir tek çeşit malın ilanı söz konusu olduğunda, bunun anlamı, ürününüz
için pazarda olan olası alıcıların göreceli olarak daha az olduğudur.
Gerçekçi olmak gerekirse, her şeyi satabilecek olduğunuz yalnızca bunlardır ve
hedef bunların olabildiği kadar çoğunun dikkatini kazanmaktır. Bunu başarmak için
yapabilecekleriniz:
1. Olası alıcıya adıyla seslenin. Eğer bir futbol (ya da basketbol) maçı yolculuğu
satıyorsanız, başlığın açılışı, "Futbol (ya do basketbol) hastaları" ya da "Ateşli taraftarlar"
benzeri sözlerle olabilir. Eğer bir zayıflama rejimi kitabı satıyorsam/, tok başına "Şişimin
mısınız?" yetebilir. Bu gibi başlıklar olası alıcıyı kalabalıktan ayıklar ve "Bu size bir
mesajdır" diye bir tek onlara yönelir.
2. Olası alıcının dilinden konuşun. "İşte... mutfağınızı yenilemek için beklediğiniz
an geldi. ... hazır mutfakları yalnızca paradan tasarruf sağlamıyor; hem kullanışlı hem de
şık" diye söze girerseniz mutfağını yenilemeyi düşünen kadınların dilinden konuşmuş
olursunuz. Biçimli bir vücuda kavuşmaya yeni karar vermiş birinin ilgisini "Tembelliği bırakın"
ile hemen çekebilirsiniz.
3. Başlıklar haber verir nitelikte olsun. Eğer bir yenilikten söz ediyorsanız, bunu
belirtin. "Erkekler için yeni ... gömlekleri sizi serin tutmak için soluk alır" hedef
okuyucusuna ulaşacaktır. "Smithville'de yeni... ilk dev Amerikan küçük arabası." da öyle.
4. Ürünü kullanırken gösterin. Resimlemelerden yararlanabileceğinizi hiç
unutmayın. Eğer spor giysili bir adam resmi gösteriyorsanız, hedef kitlenize seslenmek için
"erkekler" sözünü kullanmanıza gerek kalmayacaktır. Ürünün kullanım sırasında
gösterilmesi, okuyucuların onu kendileri kullanırlarken düşünmelerini sağlayacaktır.
Yararlar
Doğru olası alıcıların ilgisi çekildikten sonra, başlığın ürün yararlarını da öne
sürmesi gerekir. Yarar, ürünün kullanıcıya getirilendir. "Erkekler için yeni ... gömlekleri
sizi serin tutmak için soluk alır" bu yolda iyi bir örnektir. Öte yandan, okuyucuya bir tek
satılan malın ne yaptığını anlatmaktadır. Bunu daha da etkili kılmak şöyle olabilir:
"Erkekler için yeni... gömlekleri 35°C'de bile sizi serin tutmak için soluk alır."
Gömleğin soluk aldığı gerçeği bir satış noktasıdır. Sizi serin tuttuğu gerçeği ise bir
yarardır. Hangi yararların olası alıcılar için daha çok önem taşıdığını saptarken metin
yazarı satılan mala müşterinin bakış açısından bakmalıdır.
Aşağıda yararlar çerçevesinde geliştirilmiş birkaç başlık bulacaksınız:
Erkek takım elbiseleri için: "...'den alacağınız bir takım elbiseyi beş değişik türde
giyebilirsiniz."
Apartman daireleri için:"... evleri en az müstakil evler kadar konforludur."
Mutfak fırını için: "Bu 75 cm.lik gazlı fırın sürekli kendi kendini temizler."
Kilo verme merkezi için: "İşte kilolarımı vermiş olarak karşınızdayım."
İş yeri mobilyası için: "İşyerinize en kısa zamanda mobilya mı gerekiyor?
Önümüzdeki perşembe gününe ne dersiniz?'
Perdeler için: "Evde alışveriş merkezimize bir telefonunuz perde çeşitlerini
indirimli fiyatlarla evinize getirecektir."
Ev dekorasyonu için: "Öyle güzel bir dekor ki, dostlarınız kıskançlıktan
çatlayacaklar."
Halı temizleme makinesi için: "Bu yeni buharlı temizleme yöntemi ile halılarınız,
mobilyalarınız yepyeni olacak."
Yaratıcılık
Yaratıcılık iyi bir başlığı daha iyiye dönüştürmek için ek bir katkıdır. Yaratıcı
yaklaşım yardımıyla hedef kitlenin ilgisini çekecek uygulamalara başvurulur, örneğin, dev
boyutlarda, bulunduğu yere egemen olan bir resimleme kullanılır. Ürünün yararları gözler
önüne serilirken çarpıcı öğelere yer verme düşünülebilir.

22 Temmuz 2011 Cuma

Düzeltmenlik İşleri

Reklamınızı yeniden kaleme aldıktan, hedeflerinizle karşılaştırdıktan, içeriklerini
doğruladıktan sonra, dilbilgisi, yazım kuralları vb. açısından doğru olduğunu
denetlemelisiniz. Ayrıca sözcük seçiminde, eklenecek ya da çıkartılacak şeyler konusunda
son dakika değişiklikleri yapmak isteyebilirsiniz. Bu uğraşın adı düzeltmenlik işlendir. Bunu
kendi reklamlarınızda ya da eğer siz bir düzeltmen iseniz, metin yazarlarının öne
sürdükleri reklamlarda gerçekleştirebilirsiniz.
Doğal olarak görev yaptığınız gazete ya da dergide yayın tarzı üzerine konmuş
kuralları izlemeniz gerekir. Elbette reklam tarzınız, gazete muhabirleri ya da köşe yazarları
için yazılmış yayın kılavuzlarını sıkı sıkıya izlemekle yükümlü değildir. Yine de, bu
kuralları bilmeniz ve onlardan ayrılırken iyi nedenlere dayanmanız gerekir. Eğer yazı
tarzınız dilbilgisine ters düşüyorsa ya da yanlışsa, bunun özrü "yaratıcılık" olamaz.
Kuralları öğrenin, onları izleyin ve gerekçenizi ortaya koymadıkça onları bir yana atmayın.
YAZI TİPİ SEÇME (TİPOGRAFİ)
1450 YILARINDA Gutenberg hareketli dizgi makinesini bulduktan bu yana, belli
bir basılı yazıyı basma sanatı hayli karmaşıklaşmıştır. Her yıl yeni fontlar ortaya
çıkmaktadır. Öncelikle foto-dizgi ve bilgisayarları kullanan yeni teknikler bulunmuştur.
Yine de, bu artan karmaşıklığa karşın, font seçimindeki temel ilkeler aynı kalmıştır.
Aşağıda görecekleriniz yaratıcı reklamcının kulak vermesi gereken bazı ilkelerdir.
Genel İlkeler
1. Sayfa boyunca bir tek yazı karakteri kullanın
İster gövde metin ister başlık için olsun, tek bir yazı karakterinin (fontun)
kullanılması reklamı daha bütün ve göze hoş gelir kılacaktır. Aynı zamanda kalabalıklığı
ve yoruculuğu daha az olacaktır. Genellikle, aynı ilan içerisinde ikiden çok font
kullanmayın.
2. Başlık yazısında tırnaksız (serifsiz), metin yazısında tırnaklı harf kullanın.
Tırnaksız fontların gövde yazıdan çok başlıkta kullanılması daha iyi sonuç verir.
Tırnaksız harf karakterlerinin küçük boyutlarda okunması güçtür. Elbette tırnaklı
karakterleri başlık gibi vurgulanacak diğer öğelerde de kullanabilirsiniz. (Tırnaklı yazı
karakterine bir örnek Times Roman'dır. Tırnaksız yazı karakterine bir örnek ise
Helvetica'dır.)
3. Başlıkları resim altlarında kullanın.
Resim altlarında her zaman başlıklar ya da metinden alıntılar kullanın. Bunların
okunması ana metnin okunmasından çok daha kolaydır.
4. Olağan noktalama kullanın.
Tipografinin amacı mesajı iletmeye yardımcı olmaktır. Alışılmadık ve karmaşık
noktalama ile bir metni etkili kılamazsınız.
5. Eğik harfleri yerinde kullanın.
Arada sırada vurguyu belirtmek için eğik harflere başvurun. Ancak çok sık olması,
sizi amacınızdan saptırır.
6. Okunması güç harf karakterlerinden kaçının.
Fontlar yazıyı bir havaya ve belli bir biçime soksalar da; iletişim söz konusu
olduğunda, okunabilirlik ve okunaklı olmak daha önemlidir. Eski Türkçe türünden, ağdalı
vurgulardan, el yazısı ve süslü karakterlerden kaçının.
Başlıklar
7. Küçük yazı türü kullanın.
Çağdaş ve doğal yazı türü büyük harfleri yalnızca tümce başlarında ve özel adların
ilk harflerinde kullanır. Bunun okunması daha kolaydır, bakılınca temiz ve açıkça görülür.
8. Baştan aşağı büyük harflerden kaçının.
Tümü büyük harfle dizilmiş bir yazının okunması güç olur.
Gövde Metin (Yazı)
9. Gövde metni en az 10 puntoya göre ayarlayın.
Bundan daha küçüğü pek okunaklı olmaz. Unutmayın, okurların çoğu gözlük
kullanmaktadır. Onların işini güçleştirmeyin.
10. Uzun metinleri bölün.
Sık sık paragraf yapın ve ali başlıklara yer verin.
11. Satır genişliği 52 karakteri geçmesin.
Hangi dizgi boyutunu kullanırsanız kullanın, metnin satır genişliği 39 - 52 karakteri
geçmesin.
12. Gövde metne dişi baskı uygulamayın.
Ya/ıyı dişi olarak belirlemeniz neredeyse her zaman okunmasını güçleştirir, çoğu
insan bunu okuyamaz. Koyu alanda bir pencere açıp beyaz (ya da en azından açık renkli
bir fon) üstüne yazıyı siyah okunacak biçimde dizmeniz iyi olur.
13. Paragrafları bölün.
Uzun paragrafların kısaltılması okuyucuya sürekli bir başlama duygusu verdiğinden
okuma kolaylığını artırır. Ayrıca yazı aralarında daha çok beyaz alan yaratarak
okunabilirliği sağlarlar.
14. Satır aralarında beyaz alan kullanın.
Gövde metni sıklaştırarak yazmak yerine, bir iki özet tümce yaparak satır aralarında
beyaz alan oluşturun.
15. Gölgeli alanlar üstüne yazı basmayın.
En çok okunabilir metin beyaz üstüne siyah olandır. Diğer bütün fon renkleri
okunulurluğu azaltır, karardıkça gitgide yok olur.
16. Resimleme üzerine yazı basmayın.
Böyle yaparsanız, metnin okunurluğunu azaltmış olursunuz; çünkü ton ile yazı iç
içe girer. Göze çarpıcı olmaması da, yazının okuyucuya göreli olarak önemsiz gelmesine
yol acar.
17. Metni sola hizalayın.
Daha kolay okunması bakımından, metin blokları göze başlama duygusu versin
diye düzgünce sola hizalanmalıdır. Dağınık hizalamanın sağa doğru yapılmasına izin
vardır.
18. Yazılı alanları bir arada tutun.
Birkaç yazı bloğu olduğunda, okuyucunun kolaylığı açısından onların aynı hizada
ve bir arada tutulması yararadır. Yoksa reklam
bütünlüğünü yitirir ve izlenmesi güç olur.
19. Döküm yaparken rakamlandırın.
Eğer birden çok ürün özelliğini ya da yararlarını sıralayacaksanız, simgeler yerine
rakamlar kullanın. Böylece izlenmeleri kolaylaşır ve metin içeriğine ek vurgu getirilmiş
olur.
20. "Dul" satırlardan kaçının, ancak onların sizi engellemesine de izin
vermeyin.
Yazı blokları dizgiye sokulduğunda, paragrafların sonlarında görünen çoğu bir tek
sözcükten oluşan çok kısa satırlara "dul" satır denir. Tek sözcüklü satırlara hoş gözle
bakılmasa da, yazılı alanlarda beyaz boş alan yarattıklarından tümden de dışlanmamalıdır.
Bununla birlikte "dul" satırların sütun başlarında olmamasına özen gösterin.
Harfleme Kılavuzu
Titiz ve profesyonel görünümlü harfleme bir taslağı büyük ölçüde güzelleştirir.
Profesyonel bir harf ustası olmanız gerekmez, yine de bu konuda el becerinizi geliştirin.
Yol gösterecek bazı ipuçları:
• Her zaman yazım hatları kullanın. Harflerin tutarlı olması için çok hafif paralel
çizgiler olsun.
• Yazdıklarınızı silmeyin. Bu boşa zaman harcatır.
• Kurşun kalem ve keçeli kalem kullanmada el becerinizi geliştirin. Kısa sürede çok
iş çıkarmayı öğrenin.
• Çeşitli yazı karakterleri üzerinde çalışın. Nasıl göründüklerine bakın. Aralarındaki
farkı görün. Onları belleğinizde canlandırabilir.
• Harfleri en basit biçime indirgeyerek çizmeye başlayın. Gösterim 11.1'deki gibi
adım adım işlemini çalışın.
• Harfleme işini kaligrafi ustalığı diye boşlamayın. Bu konuda iyi bir öğrenci
olmanız önemlidir.

Başlık Türleri

Başlık Türleri
Başlıklar her biçim ve boyutta olabilirler. Nasıl sınıflandırılmaları gerektiği
konusunda genel bir kanıya varılmamıştır. Bununla birlikte çoğu başlıklar aşağıdaki
kategorilere girerler;
Haber veren.
Büyük olasılıkla en önemli ve en yaygın kullanımlı olanları bunlardır, insanlar
'yem'" olan her neyse ona ilgi duyarlar. Elbette ürün, onun özellikleri ya da yararının da
yeni olması gerekir. Kullanılabilecek sözcükler; "tanıtıyoruz," "şimdi," "işte," "burada,"
"sonunda," "en sonunda," "bugün," "sunuyoruz" ve "yeni" olabilir.
İddiada bulunan.
Güçlü, vurgulu olduğu kadar inandırıcı da olan bir önerme gerektirir. Üstünlük
savlan bol keseden atılmamalı ve özenle kullanılmalıdır.
Öğüt veren.
En çok tutulan "nasıl yapmalı" yaklaşımını kullanır. Ayrıca "niçin" de
anlatılmalıdır. Reklam veren firmayı bir uzman ya da yetkili konuma yükseltmeye
yöneliktir.
Merak uyandıran.
Okuyucuda neler olup bittiğini ya da olayların nasıl gelişeceğini öğrenme isteği
uyandırır. "Kör reklam" ya da "reklam hilesi" diye söz edildiği sıkça duyulur. Ürün
hakkında ya çok az bilgi aktarır ya da hiç.
Yorum yapan.
Okuyucusuna bir şey yapmasını söyleyen güçlü bir önermedir. Genelde, yaygın
olarak istenen sonuç olan harekete geçmeyi önerir.
Meydan okuyan.
Okuyucusunu bir şey yapmaya iter. Çekicilik gücü hafif bir öğüt ile güçlü bir
yorum arasında bir noktadadır.
Ürünü tanımlayan.
Bir sözcük, bir deyiş, bir tümce ya da bir slogan kullanılarak gerçekleştirilebilir.
Sözcük ürünün adını, ne işe yaradığını ya da hangi gereksinimi karşıladığını imleyen bir
söz bile olabilir. Bu tür bir "etiket" bütün başlık türleri arasında en güçsüz ve en az ilginç
olanıysa da, çok tanınmış ürünler için uygun olabilir.
Sağlıklı bir araştırma ile çoğu okuyucunun başlığı okuyup ana metni atladığı ortaya
çıkarsa, başlığın ürün ya da hizmet üstüne de bir şeyler söylemesi gereği doğar. Bu
nedenle, gazete ve dergi ilanlarındaki başlıkların kaçının "merak uyandırma ilanı" ya da
"kör ilan" sınıfına girdiğini görmek şaşırtıcıdır. Üstelik bunların çoğunluğu yalnızca
düşünülmeden ivecenlikle dile getirilmiş, acayip ya da zekice olduğu düşünülmüş
ilanlardır.
Sorun işe yaramamalarındadır. Pek çoğu reklamcılığın gerçekte ne olduğunu
anlamayan amatörler ya da toy yazarlar tarafından yazılmıştır. Ya da olası alıcılardan çok
kendi "benlik" duygularına hizmet etme uğraşı veren, nefsine düşkün metin yazarlarının
çalışmasıdırlar.
Gençlerin çoğu, içinde hiçbir ürün yararından ya da müşteriden söz edilmeyen
bilgece ya da içinde zeka oyunları bulunan başlıklar yazmaya eğilimlidir.
Slogan
Etkili, belleklerde yer eden bir sloganın gücünü sakın küçük görmeyin. Diyelim,
"Kalasız içecek" dediniz, akla ilk gelen şey gazoz olacaktır. Seven Up Şirketi bunu kendi
ürünü ile özdeşleştirmeyi başarmıştır. İki sözcüklü bu basit slogan tüketiciyi bütün bir
reklam kampanyasına bağlayacak güçtedir.
İyi bir slogan bir ürün ya da şirket için bir imaj ya da kişilik yaratarak uzun bir
dönem boyunca yinelenerek kullanılabilir. 1968 yılından bu yana, "Kalasız içecek"
sloganını kullanmaya başlayalı, Seven Up Şirketi'nin satışları iki kat artmıştır. O zamana
değin özel içki karışımlarına katılan ya da midenin sindirimine yardım etmek üzere içilen
bir içecekten başka bir şey olmayan 7UP, birdenbire gözde bir içecek oluvermişti.
Elbette bütün iş adamları ürünlerini evlerin bir parçası yapmaya çalışmadıkları gibi,
milyarlık bir kampanyanın içinde bir slogan yaratmaya da gerek duymazlar. Yine de
amaçlanan, dev şirketlerin hedefleriyle aynıdır. Gerçekte, bütçe ne kadar dar ise, şirket
harcanan her kuruş için olabilecek en yüksek edinimi gerçekleştirmek ister.
Bir sloganın akılda kalma gücü bir basın ilam ya da televizyon reklam filminin
olmadığı kadar büyüktür. Reklam veren firma kullandığı sürece defalarca görülecek,
duyulacak, okunacaktır. Her firmanın ürünüyle ilgili insanların bilmesini istediği sayısız
yönleri olduğu kuşku götürmez. Oysa bir slogan kısa, öz ve kesindir. Bir tek şey söyler.
Tek bir noktaya değinir. Bunu da iyi yapar.
Etkili bir sloganı nasıl yaratırsınız?
Mesajı kişiselleştirin.
Bunun için reklam veren firmanın pazarlama hedeflerini açıkça ortaya koyması
gerekir. En uygunu, ürün satış artırıcı bir uygulamaya bağlanır ve metin hem ürüne hem de
bu uygulama hedefine uydurulur.
Kısa olun.
Az şey söylemek çok şey söylemekten daha iyidir. Karışık bir görünüm
sergilemekten kaçının. Etkili olmayı yakalamak ve bellekle yer etmek için söyleyeceğinizi
çabuk ve kesin söyleyin.
Aşağılayıcı olmayın.
Pazardaki alıcıların yalnız bir kısmına uyacak sözler söylemekken kaçının. Cinsel
imalar ya da argo sözcükler hedef kitlenizden bazılarını kızdırabilir.
Tüketici yararlarını vurgulayın.
Kuru kuruya övgü işe yaramaz. Onun yerine bir özelliğin, hizmetin ya da yararın
reklamını yapın.
Kuşkuluysanız, satın.
Gerçek bir akıllıca slogan kendinden söz ettirebilir, oysa en iyi reklam metni ilgilen
kendi üstüne değil, ürün ya da şirkete çekendir.
E.S.Ö'ni kullanın.
Eğer eşsiz bir satış önermeniz varsa, onu saklamayın. Kullanın. Eğer ürün
gerçekten eşsiz, bambaşka bir yarar ya da hizmet sunuyorsa, bu size büyük bir üstünlük
sağlar. Onu en iyi biçimde dile getirmenin yollarını deneyin ve eğer sözlerin etkili bir
bileşimiyle karşı karşıya gelirseniz, alacağınız sonuç elverişli ve unutulmaz bir slogan olacaktır.

21 Temmuz 2011 Perşembe

Reklamın Hazırlanması


Elinizdeki ürünü iyice inceledikten, olası alıcılarınızı belirledikten ve hedeflerinizi özgün
biçimde tanımladıktan sonra, reklamın biçimi ve içeriği konusunda da karar vermeniz
gerekiyor. Bütün reklam yazarları bu noktaya geçişte kendi yöntemlerini geliştirseler de,
atılacak bazı adımlar değişmeyecektir:
1. Bir metin tabanı yazmak,
2. Bir anlayış (konsept) geliştirmek,
3. Bir yaklaşım yolu seçmek.
Metin Tabanının Yazılması.
Elinizdeki bütün bilgileri bir araya toplayınca onların üzerinde çalışın,
çözümlemesini yapın, onu düzenleyin. Onlardan çıkarabileceğiniz her olası fikir ve fikir
bileşimlerini elde edene kadar üzerlerinde tekrar tekrar düşünün. Bu fikirler belirmeye
başladıkça, onları önem sırasına göre dizin. Bu adım sizin yaratıcı düşünmeye
başlamanızdır.
Artık reklam ya da reklam kampanyası için hedeflerin yazılı önermelerini ve
kullanılacak özet bilgileri düzenlemeye; kısaca, metin tabanını geliştirmeye hazırsınız. Bu
planlama önermesine metin planı, metin politikası ya da metin çerçevesi denildiği de
olur.
Ürünün satış unsurlarım (bu, ürünün hammaddeleri, yapımı, renkleri gibi
özellikleridir) ve bunların yararlarını (tüketicinin ürünü kullanmakla -zamandan kazandırır,
güzellik verir, besleyicidir vb.- neler kazanacağım) tanımlayan kullanıcı özellikleridir. Bir
metin tabanı hazırlamanın temel çizgilerini Gösterim 2.1'de bulabilirsiniz.
Bir Anlayış (konsept) Geliştirilmesi
Metin tabanı size gerçeklerin özetini ve amaçların anlatımım verir, oysa hangi
bilgiyi kullanmanız gerektiğini ve hedeflerinizi nasıl uygulamaya sokacağınızı söylemez.
Bu amaçla, bir anlayış, reklam malzemelerinin elenmesi ve sıralanmasında size yol
gösterecek bir görüş ya da düşünce geliştirmelisiniz
Bu anlayış ürünün sağladığı belli bir hizmeti ya da karşıladığı belli bir gereksinimi
temel alabilir. Gıda, barınma, seks ya da uyku gibi fizyolojik gereksinimleri ya da
güvenlik, sosyal konum ya da çekicilik gibi psikolojik gereksinimleri odak konusu
yapabilir. Ürünün rahatlığı, etkili olması ya da kalitesiyle ilişki kurabilir. Aynı zamanda da
ürün ile sevgi, başarı, özgürlük ya da mutluluk gibi arzulanan şey olma durumu arasındaki
ilintiye dayandırabilir.
Metin Tabanı
Herhangi bir reklamı hazırlamadan önce, belli bir metin tabanı üzerinde
çalışmalısınız. Bu konuda kalıplaşmış bir biçim olmamakla birlikte, aşağıda sıralanan
sorular yazmaya başlamadan önce elinizdeki bilgileri ve düşüncelerinizi düzenlemenize
yardımcı olacaktır.
1. Demografi: Ne tür topluluklar ve olası alıcılar önem taşımaktadır?
2. Kısa ve/veya uzun döneme yönelik belli hedefler nelerdir?
3. Yalnızca bir tek reklamda yada yürürlükte olan reklam dizilerinde
kullanılacakları değil, başvurulabilecek tüm yararları sıralayın.
4. Yer edinme: Reklam olası alıcıların var olan tutumlarını belirleyecek,
koruyacak yada değiştirecek mi, yoksa bir ürünün kişiliğini güçlendirecek yada
destekleyecek mi? Başka bir deyişle, bu reklam ürünü tüketicinin aklında nasıl
bir yer edinmesini sağlayacak?
5. Bu ürün bugün içinde bulunduğu Pazar tarihinin hangi evresindedir ve bu
reklamı nasıl etkilemektedir?
6. Eşsiz satış önermesi, temel kavram, büyük fikir ne olmalıdır?
7. Ürünün hangi belirgin çıkarları ve bunun hangi kanıtları ileri sürülmelidir?
8. Promosyona yönelik hangi gerekli bilgiler dahil edilmeli?
Anlayışın önemi abartılı biçimde vurgulanamaz. Yaptığınız reklam birleştirici bir
görüş ya da düzenlemeci bir düşünceden yola çıkmadığı taktirde; isterse dünyanın en usta
reklam yazarı olun, işe yaramayacaktır.
İşe yarar bir anlayış ile ortaya çıkmak için derinden inceleme yapmanız gerekebilir.
Onu bulmak için çaba harcamaya zorunlusunuz. Bulduktan sonra da onu arındırmanız,
sadeleştirmeniz ve güçlendirmeniz gerekir. Önünüze çıktığında onu tanırsınız; böylece onu
bir kez yakaladınız mı, artık yolunuzda ilerleyebilirsiniz.
Yaklaşım Yolunu Seçin
Bir kavram geliştirdikten sonra, reklamınız için uygun bir yaklaşım seçmelisiniz.
Bu seçim, her ne kadar reklamda birkaç işlev birden aynı zamanda bir arada bulunabilirse
de, kısmen reklamınızın bilgi verip vermeyeceği, ikna edip etmeyeceği ya da eğlendirip
eğlendirmeyeceğine bağlıdır. İlgi çekmek mi, istek uyandırmak mı, inandırmak mı,
harekete geçirmek mi istiyorsunuz? Reklamınızın özgül amacı ne olursa olsun, geliştirmiş
olduğunuz anlayışın ışığında, aşağıdaki seçenekler arasından bir seçim yapmak
durumundasınız.
Reklamın Havası
Reklamın havası olaylara dayalı, duygusal ya da güldürücü olabilir. Olaylara dayalı
bir yaklaşım ile gerçekleri aşağı yukarı dobra dobra bir tavırla dile getirirsiniz. Eğer
amacınız -özellikle indirimli bir fiyat, parasız armağan, ayrıcalıklı bir ürün özelliği ya da
tüketiciye gözle görünür bir yarar hakkında bilgi vermek ise, ilgi çekmenin ya da harekete
geçirmenin en iyi yolu bu olabilir. Olaylara dayalı yaklaşımın diğer adları ise "nedensonuç",
"nesnel", "mantıksal" ya da "tanımlayıcı" diye sıralanabilir.
Duygusal yaklaşım yüreğe ve mideye el atar. Umutlar, istekler ve yüksek ülküler;
kısaca duygulara dayanarak okuyucuyu reklama katabilir. Eğer amacınız ikna etmek ise,
bu yöntem çok etkili olabilir. Öte yandan bunun üstesinden gelmek de güç olabilir.
Güldürücü reklamlar, adları gibi, herhangi bir şeyi gülümsemeden kahkahaya
çevirmeye çalışırlar. Duygusal çekicilik gibi, güldürü etmenini kullanan reklamların da
yazılması kolay değildir. Üstelik yalnızca satış mesajına, ürüne ya da hizmete uygun
olduklarında kullanılmaları gerekir. Temel amaçları eğlendirerek ilgi çekmektir.
Reklamın Tarzı
Tarz -yada reklamın sunuluş biçimi- açısından birkaç seçenek vardır: oyunlaştırma
(dramatizasyon), uygulamalı gösterim ve tanıtım.
Oyunlaştırma (dramatizasyon) veya öykü çoğu zaman duygusal ya da
güldürücüdür. İstek uyandırabilir ya da geçmişe özlem, birliktelik, kaçış düşüncesi gibi
belli bir ruh durumunu harekete geçirerek ilgi çekebilir. Ortama daha az uygun ve olaylara
daha çok dayalı yaşam diliminin oyunlaştırılması bir yandan bilgi verip aynı anda
eğlendirirken ikna edici olabilir.
Çoğunlukla olaylara dayalı bir havada olan uygulamalı gösterim, ürünün ya da
hizmetin nasıl kullanıldığını gösterir. Ürünün -örneğin, bir elektrikli diş fırçası ya da
testerenin- adım adım işleyişinin anlatımı ya da ürünün -örneğin mutfak robotu setininçeşitli
kullanımlarının bir özeti de bu gösterime dahil edilebilir.
Bir tanıtımda, ürünün özellikleri ya da yararları oyunla ya da uygulamalı olarak
gösterilmekten çok tanımlanır ya da dile getirilir. Hemen hemen her zaman olaylara dayalı
olan tanıtımlar, en gözde sunucuların bazılarının eski komedyenler ya da karakter
oyuncuları oldukları radyo ya da televizyon kanallarında güldürücü de olabilirler.
Tanıtlama reklamına çıkan ve çoğu /aman kamuoyunca saygıdeğer bulunan ünlü bir
kişi, ürün hakkındaki deneyimlerini ilk ağızdan anlatır. Burada vurgulanan daha çok
inandırıcılıktır. Eğer tanıtlama inandırıcı ise bu yaklaşım etkili olabilir.
Diğer Seçenekler
Reklamınızın tarzına ya da havasına bakmaksızın, küçük bir hileye
başvurabilirsiniz, bu alışılmadık bir etmen ya da araç olabilir. Metinde bir şiir ya da
birtakım basmakalıp sözler yer alabilir. Bunlar el yazısı olabilir, sözcükler kutu
oyuncaklarla ya da yabancı bir dilde yazılabilir. Metin içeriği ya da şekillerle gösterim
bilgi vermeye ya da ikna etmeye çalışırken, buna benzer göze çarpıcı yöntemlerin genel
amacı ilgi çekmektir.
Çoğu zaman metin yazarları bir reklam tarzı ve havası seçerek bir biçim üzerinde
karar verirler. Öte yandan, bazı durumlarda, bu ikisinden daha çoğunun kullanılması
olasıdır, üstelik istenir. Eldeki yol göstericiler 1. Hangi yaklaşımlar ya da biçimlerin yararlı
ve uygun olduğunu düşünürseniz, onu kullanın; 2. Kullandığınız yaklaşımları tanıyın. Bu
yolla en azından neyin işe yarayıp neyin yaramayacağını bilebilirsiniz.