3 Nisan 2011 Pazar

V. SOSYAL PAZARLAMADA KARŞILAŞILAN PROBLEMLER

5.1. Ticari İşletmeler Açısından

·         Pazarlama programları hedef pazarın istek, ihtiyaç, algı, davranış, alışkanlık ve tatmin seviyeleri ölçülerek kurulur. Sosyal pazarlamada Pazar analizi yapmak bir problemdir. Hedef gruplar hakkında ikincil veriler mevcuttur. Maliyetlerin yükselmemesi için özel araştırma yapılmaz. Daha önce çeşitli nedenlerle yapılmış çalışmalar baz olarak alınır. Özel bir araştırma yapılmak istense bile bu insanların derin korkularına, değerlerine, kaygılarına dokunmak olur ki bu nedenle programın başarısı tehlikeye girebilir. Sosyal davranış bozukluklarının kaynağına inmek başka psikolojik ve sosyolojik sorunların kapılarını açar. Ayrıca hedef gruplar belirli bir davranış kalıbı göstermezler. Bu nedenle hedef grubu tam olarak analiz etmek zordur.
·         Pazarı bölümlere ayırmak güçtür. Bu nedenle belirli bir bölüme hitap etmek yerine tüm topluma hitap edilir.
·         Sosyal pazarlamacılar bazen kendilerini kısıtlı bütçelerinden dolayı geliştirilemez ve değiştirilemez kalıplar içinde bulurlar. Sosyal mamulün konumlanması da zordur. Az ya da fazla bir konumlama hedef grubun dikkatini dağıtarak kampanya amacından uzaklaştırılabilir.
·         Sosyal pazarlamacılar, hedef grubun kampanyaya katılarak katlandıkları maliyet ölçmekte zorluk çekerler.
·         Dağıtım kanallarının kontrolü güçtür. Belirli bir miktar üzerinden profesyonellerin yardımının alınması denetim olanağı kazandırır.
·         Sınırlı bütçelerle, etkin reklam yatırımı zordur. Reklamın tekrara ihtiyacı vardır. Korkutucu mesajların yayımı hedef grubu daha da uzaklaştırabilir. Sosyal pazarlamacılar genellikle maliyetler nedeniyle mesajlarında birden fazla bilgi vermek zorunda kalırlar. Bu hedef kitlenin ilgisini dağıtır. Ayrıca mesajların bir ön teste tabi tutularak gelebilecek tehlikelerin önceden saptanması konusunda zorluklar yaşarlar.

5.2. Kar Amaçsız Kuruluşlar Olarak Yerel Yönetimlerin Problemleri

Yerel yönetimler, merkezi yönetimin yetersiz kalması sonucu ortaya çıkmış kar amaçsız kuruluşlardır. Amaçları topluma ve toplumun bütünüyle yararına olan hizmetleri sunmak olduğundan sosyal pazarlamayla doğrudan ilişkilidir.[1]
Şehir halkına sundukları mevzuat gereği ve onun dışındaki hizmetlerde yerel yönetimler, bir taraftan hizmetlerinde etkinliği arttırmak, bir taraftan bu hizmetleri asgari maliyetle sunmak ve siyasi yönlerinde partizanlıktan kaçınmak durumunda kalmaktadırlar. Bunları yerine getirirken karşılaştıkları en büyük sorun ise ahlaki problemlerden             oluşmaktadır. Çünkü olayın özünde, yöneten ve yönetilen olarak, insan ilişkileri bulunmaktadır. İnsanlar arası bu tür ilişkilerde de insanlık tarihi boyunca çatışma olmuştur. Yerel yönetimlerde ekonomik ahlakla ilgili problemlerin belli başlıları; rüşvet, ekonomik verimliliğe dikkat etmeme, piyasa düzenini koruyamama, çarşı denetimini sağlayamama ve haksız rekabeti önleyememe olarak sıralanabilir. ekonomik ahlakla ilgili problemlerden en belirgin olan rüşvetin yönetim açısından başlıca örnekleri olarak; türlü armağanlar, pahalı eğlenceler, kişisel, toplumsal ve ekonomik ilişkilerden doğan su istimaller ile mevcut bilgilerin eski veya yeni yönetimlere karşı nüfus ticareti yapmasını gösterebiliriz.
Yerel yönetimlerde siyasi ahlak problemleriyle de sıkça karşılaşılır, siyasi görüşleri yok saymak veya dikkate almamak temel bir sorundur. Oysa ki, toplumun geneline ait dini ve ahlaki değer yargıları çerçevesinde, bütün siyasi görüşleri dikkate almak ve saygı göstermek siyasi ahlak açısından asgari gerekliliktir.
Yerel yönetimlerin sosyal sorumluluklarının bir gereği olarak,insanlara sundukları hizmetlerin kalitesinin de arttırılmasını sağlamak durumundadırlar. Sosyal pazarlama çerçevesinde hizmetlerin istenilen kalitede, istenilen zamanda, gerekli yerde ve en uygun fiyatlarla sunulması yerel yönetimlerin sorumlulukları içerisinde yer alır.


[1] http/www.Yrd.Doç.Dr.ÖmerTORLAK.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder